Ticaret Olmayan Ticaret: Aşk

    İnsanoğlu, ticaretin ilk dönemlerinde takas yöntemine göre alışveriş yapıyordu. Bu yöntemde önce ihtiyaçlar belirlenir, elde bulunan ürünlerin fazlası takas edilmek üzere ayrılırdı. Ticaretin o dönemki esaslarına göre “ihtiyaçtan fazlasına” gidilmesi mümkün değildi.

    Ticaret, insanlar arasında mı yapılır?

    Ticaret, yalnızca insanlar arasında gerçekleşmez. İnsan ve doğa arasında da bir alışveriş söz konusudur. Örneğin, bir bahçenin ürün verebilmesi için ona emek verilmesi gerekir. Ancak kaliteli bir ürün elde etmek istiyorsak, sıradan bir çabanın ötesine geçmeliyiz. Bu durum, kalite ile emeğin doğru orantılı olduğunu gösterir.

    İnsanlar, toprak, ağaç ve deniz gibi varlıklarla da ticaret yapar. Ancak bu ticaret, karşılıksız ve sınırsız bağışta bulunan yüce merhametin bize olan sevgisinin bir göstergesidir. İnsanın olmadığı bir yerde alışveriş ve dolayısıyla ticaret yoktur. Ancak insanın varlığı her zaman ticareti gerektirmez. Bazı durumlarda niyete bağlı olarak ticaret, aşka dönüşebilir. Dünyanın en güzel ticaret olmayan ticareti, aşktır.

    İnsan ve yeryüzü arasındaki ticaret

    İnsanın niyeti, eylemlerini etkilediği gibi ticaret anlayışını da şekillendirir. Meyve ağacı yetiştirerek gelir elde etmek isteyen bir kişi ile ağacı, kuşların, böceklerin ve tüm canlıların yararına diken kişi arasında büyük fark vardır. Eskiler bu farkı “aşk” ile ifade ederdi.

    Aşkın olmadığı her alışveriş, ticarettir. Çünkü ticareti belirleyen en önemli unsur “karşılık beklemektir.” Karşılık bekleyen kişi, aynı zamanda içindeki bir senaryoya göre hareket eder. Ancak hayat, matematiksel kesinliklerle yürümez. Pi sayısı gibi sonsuz bir bilinmezlik barındırır. Planlanan senaryolar ise bu bilinmezlikte kolayca bozulabilir. Söz konusu hayat olduğunda hesap makinesi bile kesin sonuç vermez.

    Bir ağacı, yalnızca gelir elde etmek amacıyla yetiştiren bir kişi düşünelim. Bu kişi, harcadığı emeğin karşılığını almak ister. Ağaç hastalanırsa ya da beklenen ürün elde edilemezse kaygılanır. Çünkü onun planında yalnızca kazanç vardır. Olası bir kayıp, ruhunda derin bir hayal kırıklığına yol açabilir.

    Öte yandan, Allah rızası için ağaç diken bir kişi, kaygı yerine teslimiyet duygusuyla hareket eder. Bu niyet, ağacın yetişmesine bile yansır. Ticaret amacı taşıyan kişiden daha bereketli bir ürün elde edebilir. Çünkü bir işi severek yapmak aşk, haz ve kazanç için yapmak ise ticarettir. Her tüccar ticaret yapar; ancak her ticaret kârlı değildir.

    Rasûlullâh (s.a.v.) ve Ticaret Ahlakı

    Rasûlullâh (s.a.v.), bir buğday satıcısına rastladı ve “Nasıl satıyorsun?” diye sordu. Adam, satış şeklini anlattı. Bunun üzerine Allah Rasûlü'ne (s.a.v.), "Elini buğdayın içine daldır!" diye vahiy geldi. Elini daldırdığında buğdayın altının ıslak olduğunu fark etti ve şöyle buyurdu:

    “Aldatan bizden değildir!” [1]

    Başka bir hadiste ise:

    “Tüccarlar kıyamet günü fâcirler olacaklardır. Ancak dürüst ve doğrulukta bulunanlar müstesna...” [2]

    Haksız kazanç elde eden kişi, kârlı iş yaptığını düşünebilir. Ancak kolay elde edilen hiçbir kazanç gerçek bir değer taşımaz. Bu değersizlik, hayatın akışında bir şekilde kişinin karşısına çıkar ve mutlaka tasfiye edilir. Bu tasfiye bazen somut, bazen soyut bir şekilde gerçekleşir.

    Emeğinin hakkıyla kazanç sağlayan birinin eşyaları daha uzun ömürlü olabilir. Arabası daha az arızalanabilir, evinde huzur olduğu için daha az sağlık sorunu yaşayabilir. Burada haklı olarak bir cümle sarf edebilirsiniz. "Hayır! Haksız kazanç elde eden çok kişi gördüm ve hiç de böyle sorunları yoktu." diyebilirsiniz. Bu durum daha tehlikelidir. Soyutta gerçekleşecek fiil, hiçbir duyu organı ile algılanamaz. Bu yüzden heyelan başladığında hiçbir müdahale kabul etmez.

    Zaman ve Ticaret

    Ahmet Hamdi Tanpınar, zamanla ilişkimizi şu dizelerde ne güzel anlatır:
    “Ne içindeyim zamanın, / Ne de büsbütün dışında.”

    İnsanoğlu, yaşadığı müddetçe zamanın içindedir. Çünkü belirli bir sermayesi vardır. Bu sermaye karşılığında “hayat” satın alır. Bir otobüs biletiyle uçak bileti arasındaki fiyat farkı, zamanın satın alınmasıdır. Zamanı doğru kullanabilen kişi, en büyük kazancı elde eder. Ticaretin ve tüccarın kalitesi zaman kullanımından belli olur.

    Hayatta yapılan her eylem bir tür ticarettir; kimi maddi, kimi manevi. Ancak aşk, ticaretin kurallarını altüst eden yegâne güçtür. Aşk, hiçbir terazide tartılamaz, hiçbir bedelle ölçülemez. İşte bu yüzden aşk, dünyanın en güzel ticaret olmayan ticaretidir.

    Hakikatini Allah bilir.

    Kaynakça:
  • [1] Müslim, İman, 164
  • [2] Tirmizî, Büyû 4; İbn Mace, Ticârât, 3

Yorumlar