gidiyorum; yorgun, solgun, ağlamaklı
viraneme doğru
sizin şehrinizden Tanrı’ya götürüyorum
perişan ve divane gönlümü
alıp götürüyorum, o uzak noktaya
günahın renklerinden arındırmaya
aşkın lekesinden temizlemeye
yok olup gitmiş, yersiz bunca istekten arındırmaya
alıp götürüyorum, senden uzak kalsın diye
senden, ey boş umudun cilvesi
alıp götürüyorum onu, diri diri gömeyim diye
bundan sonra konuşmayı hatırlamasın diye
inleyiş titriyor, gözyaşı oynuyor
ah, bırak, bırak kaçıp kurtulayım
senden, ey günahın coşkun pınarı
en iyisi bu belki de, senden sakınayım
Tanrı şahit ki mutluluk goncasıydım ben
aşkın eli geldi ve dalımdan kopardı beni
âhın alevi oldum, yazık ki
dudağım bir daha o dudağa kavuşmadı
sonunda yolculuk bağı bağladı ayağımı
gidiyorum, dudaklarımda gülümseme, bağrımda kan
gidiyorum, gönlümden çek elini
ey, hiçbir şey vermeyen, boş umut
Yorumlar
Yorum Gönder