Celâleddîn-i Muhammed Rumi Hazretleri Mesnevî-i Şerif'inde "Aşk ve Âşıklık" pasajında şunları söylüyor:
- Âşıklık derdi, gönül iniltisinden belli olur. Hiçbir hastalık gönül hastalığı gibi değildir.
- Âşıkın hastalığı derdi, diğer bütün hastalıklardan ayrıdır.
- Aşk, Allah'ın sırlarını belli eden bir usturlap bir vasıtadır. Âşıklık ister nefsanî olsun, ister rûhânî olsun, sonunda bizi ötelere götürecek bir rehber bir kılavuzdur.
- Aşkı anlatmak, açıklamak için ne söylersem söyleyeyim, kendim aşka gelince, aşkı hissedince söylediklerimden utanırım.
- Her ne kadar, dil ile açıklanması, anlatılması pek parlak ve aydınlatıcı da olsa, aşkın dile düşmemesi, söylenmemiş kalması ve gönülde duyulması daha parlaktır.
- Her bahsi yazmakta koşup duran kalem, aşk bahsine gelince dayanamadı. Ortasından yarıldı.
- Sadece dış güzelliğe dayanan mecâzî aşklar, gerçek aşk değildir. Hevesten ibarettir. Böyle aşkların sonu utanç verici olur.
- O, ölümsüz olan, bâkî olan Allah aşkını seçki, o canına can katan mânâ şarabını sana lutfetsin, seni yaşatsın.
- Sen, öyle büyük bir varlığın aşkını seç ki bütün peygamberler, O'nun aşkıyla kudret ve kuvvet buldular. Şeref ve saadete erdiler.
Kaynakça
- Mesnevî-i Şerif
Yorumlar
Yorum Gönder