sana
yeniden dirilmiş annemi seyreder gibi bakardım
çehremde bir sürü göz
havari gibi, anons gibi, çarpıntı gibi
roma yıkılırdı yanımda
dönüp bakmazdım;
ilkçağ, ortaçağ ve sen
cennetten mi emmiştin sütünü bu güzellik nereden
neden
yanlış çıkıyor bendeki soruların o bütün cevapları
çevrilirdin beş dile
bozkır gibi, kulunç gibi, karnaval gibi
sen yazardın sabıkamda umursamazdım;
çeteci, maktul ve sen
serçeler nazlı olur artık bir selam versen
küçük harflerle söylerdin sen allah’ın adını
gövdemde haylaz bir telaş
çapkın gibi, marş gibi, gramofon gibi
babalar yaşlanır kızları büyüdükçe
takvim, romatizma ve sen
vapuru kaçırmalıyım yoksa gideceğim elden
Yorumlar
Yorum Gönder